Bir kitap, bir film ve bir albüm..
Çarşamba, Temmuz 19, 2017
Bazen okuduğunuz bir
kitap, izlediğiniz bir film veya dinlediğiniz bir müzik albümü insanın hayatını
değiştirebiliyor. Orhan Pamuk’un Yeni hayat romanı ‘’ Bir gün bir kitap okudum
ve bütün hayatım değişti’’ diyerek başlar. Bu yüzden bu yazımda bir kitap, film
ve müzik albümü tavsiye etmek istiyorum sizlere. Herkesin zevkine elbette hitap
edemem tabii ki ama sevdiğim şeyleri paylaşmayı seviyorum insanlarla. Belki
izlediğiniz bir film hayata daha farklı bakmanızı sağlayacak. Belki
dinlediğiniz bir müzik albümü hayatınızın başköşesine oturacak ve nereye
giderseniz gidin o da sizinle birlikte gelecek. Belki okuduğunuz kitaptaki
roman kahramanı en yakın arkadaşınız olacak..
İlk olarak kitap tavsiyesiyle başlamak
istiyorum. Son zamanlarda Mine Söğüt’ün Beş Sevim Apartmanı adlı romanını büyük
bir keyifle okudum. Mine Söğüt’ün yazım dilini, üslubunu, kendine özgü tarzını
ve duruşunu oldum olası sevmişimdir zaten. Beş Sevim Apartmanı, beş farklı insanın aynı apartmandaki tuhaf,
gizli ve bir o kadar merak uyandırıcı hikâyesini anlatıyor bizlere. Cinlerin ve
perilerin kitapta sıkça yer aldığı kitapta oldukça ilginç hikâyeler var.
Her karakterin farklı bir dünyası var
kitapta. Okuyucu o kapıyı araladığında bambaşka şeyler bulabiliyor.
Hikâyelerdeki betimlemeler okuyucuyu yormayan türden olduğu için gönül
rahatlığıyla okunabiliyor. Mistik ögelerin fazla olması ilk başta ürküntüye
sebep olabiliyor. Özellikle geceleri bu kitabı okuduğunuzda tuhaf bir ürperti
hissediyorsunuz. Bu tamamen kitabın çok gerçekçi bir bakış açısıyla
yazılmasından kaynaklanıyor. Mine Söğüt’ün bazı cümleleri insanın soluğunu
kesebiliyor, şaşırtıyor ve büyülüyor. Yaratıcı yazım tarzı, onun bu tür
hikâyeleri daha rahat anlatmasını sağlıyor.
Her karakter özenle yazılmış gibiydi adeta.
Doktor Bay Samimi’nin Cihangir’deki Beş Sevim Apartmanına kapattığı bu beş kişi
aslında bizlere çok şey anlatıyor. Özellikle apartmana ismi konulan Sevim
Hanım’ın hikâyesini çok seveceksiniz. Kısacık bir kitap olmasına rağmen içinde
bir sürü hayat var. Sevim Hanım’ın hikâyesi bence kitaptaki en güzel hikâyeydi.
Ne zaman yolda kedi besleyen yaşlı bir kadın görsem aklıma hep Sevim Hanım
geliyor artık. Diğer beş kişinin de hikâyesi beni çok etkiledi. Doktor
Samimi’nin günlüğü çok çarpıcı izler taşıyordu romanda. Mine Söğüt iyi ki
yazmış bu romanı. Yoksa böyle güzel karakterle hiç tanışamamış olurduk.
Film tavsiyesi olarak Suffragette filmini
seçtim sizler için. Suffragette izleyende unutulmaz izler bırakan başarılı bir
film. Yönetmenliğini Sarah Garvon’un yaptığı bu film İngiltere’deki feminist
direnişi anlatıyor. Kadınların oy kullanmadığı bir dönemde, yaşanan olumsuz
koşullara boyun eğmeyen kadınların hikâyesi bu. Oy verme hakkının hangi
zorluklar sonucunda kazanıldığına tanık oluyorsunuz izlerken. Suffragette kadın
haklarının savunan kişi anlamına geliyor.
Bu filmde kadınlar, kendi haklarına kendileri
sahip çıkıyor. Helena Bohnam Carter, Merly Streep, Carey Mulligan’ın şahane
oyunculukları filme damgasını vuruyor. Başarılı bir senaryo, yaşanmış bir olaya
dayanan bir konu ve çekimler filmi güzelleştiren başka detaylar. Hak aramanın
ne kadar doğal bir ihtiyaç olduğunu fark ediyorsunuz izlerken. Acımasızlaşan
İngiliz hükümet sistemine karşı gelmeleri, cesurca davranışları, kadınların iş
hayatında ve siyasi hayatta söz sahibi olmaları için bir adım öne çıkıp
kendilerini bu amaçta feda etmeleri takdire şayan bir durumdu.
Hangi dönemde, hangi ülkede olursa olsun
kadınlar var olduğu sürece tehlikelere, bir takım tacizlere maruz kalıyorlar.
Bu duruma dur demek için böyle cesur insanlara ihtiyacımız var toplum olarak.
Sindirilen değil, haksızlığa, tacizlere dur diyen toplum gerek bize. Kadınların
evlere hapsedilmediği, özgürce kendi ayaklarının üzerinde durabildiği bir
ülkede her şey daha iyi olur inanın bana. Filmin sonunda çeşitli ülkelerin
kadınlara oy hakkı verdiği tarihler sıralanırken Atatürk’ün ne kadar büyük bir
işe imza attığını bir kez daha göreceksiniz.
Müzik albümü olarak ise
Monica Molina’nın Abriendo Puertas adlı
albümünü seçmek istedim. Hazır yaz gelmişken şöyle insanın içini huzurla
dolduran bir sesle hayatınıza renk katabileceğini düşündüm. Özellikle
İspanyolca şarkılarının melodisi insana iyi geldiğini düşünüyorum. Bu albümünde
en iyi şarkıları yer alıyor. En iyi şarkılar size uzun yolculuklarda eşlik
edebilir. Monica Molina tam bir İstanbul aşığıymış. Bu nedenle albüm kapağının
fotoğrafı İstanbul’da çekilmiş. Bu albümü keşfettikten sonra şarkılarını hemen
benimsemiştim. Monica Molina’nın kendi kültürünü şarkılarında iyi yansıttığını
düşünüyorum. Umarım dinleyeceğiniz bu
şarkılar, izleyeceğiniz Suffragette filmi ve okuyacağınız Beş Sevim Apartmanı
romanı hayatınızı güzelleştirir.
Benim hayatımı
güzelleştirmeye yettiler..
0 yorum