Dangal: İki Kadının Başarıya Giden Yoldaki Azim Hikâyesi
Salı, Eylül 05, 2017
Filmin konusu ise
oldukça ilgi çekici. Güreşte bölgesel olarak birçok başarı kazanmış ülkesine
uluslararası olimpiyatlarda altın madalya kazandırmak isteyen Mahavir Singh
Phogat(Aamir Khan), bu hayalini gerçekleştirmek için karısıyla erkek çocuğu
yapmaya karar verir. Ancak peş peşe kız çocuğu olunca bu hayalinden vazgeçer.
Bir gün kızlarının (Babita Kumari ve Geeta Phogat) iki erkek çocuğunu dövdüğünü
öğrenince kızlarında güreşçi olma potansiyelini görür ve onları eğitmek için
her türlü eğitimi verir.
Mahavir Singh,
kızlarına karşı oldukça mesafelidir. Hem eğitmen hem de baba olmanın verdiği
stres yüzünden kendini daha fazla başarı kazanmaya adamıştır. Kızlarına verdiği
eğitim her türlü zorluğa sahiptir. Bu nedenle kızlar başlangıçta bu güreşçi
eğitimine sıcak bakmazlar.
Dangal filmi oldukça
başarılı sosyolojik izlenimlere sahip bir film olmayı başarmış. Kızlarını güreş
için eğiten babaya karşı toplum oldukça ön yargılıdır. Bir kızla bir erkeğin
güreşemeyeceğini, kızların sadece ev işi yapmak ve evlenmek gibi görevlerinin
olduğunu söylerler. Ancak Mahavir Singh bu söylenenlere asla kulak asmayıp
kendisine gelen her türlü eleştiriyi kabullenir. Filmimizde toplumun kadına
olan bakış açısını görürüz.
Toplumsal baskı filmde kendini belli eder. İki kız
çocuğu için toplumsal baskıya karşı koymak zor olur. Babaları bu baskıya karşı
her türlü mücadeleyi soğukkanlı bir şekilde verir. Başarının anahtarı kadındır
fikrini aşılamaya çalışır Mahavir Singh. Bu bağlamda filmin feminist bakış
açısına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Kadının da destek gördüğü taktirde her
şeyi yapabilir mesajını vermeye çalışır insanlara. Bunu yapma konusunda da
oldukça başarılı yöntemleri uygulamaya koyar. Kızlarını acımasız bir şekilde
eğitip erkeklerle güreştirir.
Manavir Singh,
kızlarını bölgesel güreş yarışlarında yarıştırır. Toplumun onlara karşı
önyargısı, kızların elde ettiği başarılar sayesinde kırılır. Bu sayede sporun
cinsiyeti olmadığını, gerekli destek olduğunda kızların da başarılı birer
sporcu olabileceğinin farkına varırlar.
Filmlerindeki sosyal
mesajlarla birçok insanın taktirini kazanan Aamir Khan, bu filminde ülkesinde
spora verilen desteğin azlığından dert yakınır. Ufak bir destekle neler
yapılabileceğini gerçek hayattan esinlenerek bizlere sunmuş ünlü oyuncu Khan.
Ülkesindeki bürokrasi sistemine de ince bir eleştiri oku yöneltmiş. Bunu
yaparken cesaretinden taviz vermemiş.
Filmdeki zaman
atlayışları ve çocuk karakterlerin yetişkin karaktere dönüşümü oldukça uyumlu.
Ancak çocuklar yetişkinliğe adım attıktan sonra Geeta’nın altın madalya kazanma
serüveninde birtakım sorunlar olur.
Olimpiyat oyunları için
profesyonel çalışma tesisine kayıt olduktan bir süre sonra Geeta için altın
madalya kazanma fikri zamanla önemini yitirme aşamasına girer. Bir sporcu için
ailesinin desteği çok büyük önem taşır. Sporcu için aile desteği bir nevi
manevi güç kaynağıdır. Geeta, ailesinden yeteri kadar destek alamadığı için
çoğu zaman hatalar yapar ve asıl amacından sapma noktasına gelir. Babasının
yardımı sayesinde yeniden başarılı bir güreşçi olmaya başlar.
Dangal, güreşe ilgisi
olmayan insanlar için oldukça faydalı bilgiler sunan öğretici bir film aynı
zamanda. Güreş sporunun inceliklerini, hangi hareketin kaç puan olduğunu bu
film sayesinde öğrenebilirsiniz izlerken.
Filmde kullanılan
müzikler bir süre sonra kabak tadı vermeye başlıyor. Evet, müzikler güzel ama
tekrar tekrar kullanılması izleyicinin sıkılmasına sebep olabiliyor.
Senaryodaki gereksiz sahneler zaman zaman kendini belli etse de filmin hikâyesi
sürükleyici bir şekilde yansıtılmış.
Dangal iyi bir film
olmasına karşı klişelerden oldukça nasibini almış. Sosyal mesaj sosuna
batırılmış tipik Aamir Khan filminden başka bir şey değil. Film başarılı mı?
Evet. İzlenmeyi hak ediyor mu? Elbette. Ancak film bittikten sonra bazı
izleyenler tatmin olmayabilir.
Filmin alt metni
oldukça sağlam ancak yeterli değil. Çünkü Aamir Khan bu filmde, başarı
hikâyelerindeki klişelerinden nasibini fazlasıyla almış. Bu film Hindistan’da
değil de bizim ülkemizde çekilseydi eminim hiçbir şey fark edilmezdi. Bizim
ülkemizde de bu tarz şeyler yaşanmakta. Özellikle ‘kadının spor alanında
yetersiz görülme’ fikri ülkemizde fazlasıyla baskın bir düşüncedir. Bunu
ortadan kaldırmanın çözümü çok basit: Ön yargılardan kurtulmak.
Dangal, toplumun ön
yargılarına sağlam bir tokat indiren güçlü bir film. Atmosferindeki ataerkil
yapı, kadınların başarı kazanmasıyla birlikte zedelenmeye başlıyor ve bu
insanlar kadınların bir şeyleri başarabileceğine inanmaya başlıyor. Ön yargılı
insanlar birdenbire destekleyici bir tavır sergiliyor.
Tahmin edilebilir bir
son yüzünden risk almış Aamir Khan. Bu tarz durumlar filmin heyecanını
zedelemekte. İzleyici filmin sonunda az çok neyin olacağını bildiği için filmi
merakla izlemeyebilir. Üstüne birde Bollywood müzikleri de eklenince tahammül
bir seyir haline dönüşüyor film.
Gerçek olaydan
esinlenerek beyaz perdeye uyarlanan Dangal filmi, Aamir Khan sevenlerin yüzünü
kara çıkarmayan, farkındalık yaratma konusunda oldukça başarılı, vermek
istediği mesaj konusunda oldukça başarılı ancak klişelere takılı kalmış
izlemesi keyifli bir film olmuş.
Hamiş: Bu yazım Perasinema'da yayımlanmıştır.
Filmin Fragmanı
0 yorum