­

Baş döndüren aksiyon: Hızlı ve öfkeli 8

Salı, Nisan 18, 2017


   Yönetmenliğini F. Gary Gray’in yaptığı Hızlı ve Öfkeli 8 filmi sonunda vizyona girdi. Hızlı ve öfkeli serisi birçok insanın beğenisini kazanmış başarılı serilerden bir tanesi. Konu klişe bile olsa oyuncular ve aksiyon sahneleriyle birlikte durumu kurtarmayı başarıyorlar.
Hızlı ve öfkeli 8 filminde de yine aynı şeyler vardı. Araba yarışları, popo, bol patlamalı aksiyon sahneleri, ortalamanın altında bir senaryo vs. Film genel olarak erkeklere hitap ettiği için erkeklerin bu seriye olan düşkünlüğü oldukça fazla. Vizyona girer girmez soluğu sinema salonunda alan birçok erkek arkadaşım vardı. En çok bekledikleri film buymuş dediklerine göre. Beklediklerine değdi sahiden.

Yine birtakım olaylar çıkıyor. Filmde Charlize Theron’un oynadığı zeki bir siber ajan var. Bu ajan, Rus nükleer denizaltısını kaçırıp kimin çıkardığı belli olmayan bir 3. Dünya Savaşı başlatmak ve kaos ortamı yaratmak istiyor. Bu yüzden kendi çıkarları için her yolu deniyor ve Vin Diesel’i bir kukla gibi kullanıyor. Kovalamacalar hız kesmiyor. Aksiyon zaten hiç durmuyor, sürekli artarak devam ediyor. Patlama sahneleri bile izleyenin ağzını açık bırakacak derece abartılı barındırıyor. Öyle ki filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda filmin başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Filmin kadrosundaki oyuncular filmin su gibi akıp gitmesinde yardımcı rol üstleniyorlar. Aralarında kötü oyuncu yok muydu peki? Elbette vardı ama kadronun geneli seriye alışık olduğu için bu sorunun üstünü aksiyon sahneleriyle kapatmayı oldukça iyi becermiş.

Oyuncu kadrosunda ise Jason Statham, Vin Diesel, Charlize Theron, Dwayne Johnson, Michelle Rodriguez  gibi yıldız oyuncular vardı. Kadro böyle olunca filmden de iyi bir şeyler çıkıyor ortaya. Benim filmde favori oyuncum Jason Statham’dı. Mizah ve ciddiyeti bir arada barındıran şahane bir karakter yaratmış kendisine. Dövüş sahnelerinde zaten şahane bir başarı sergiliyor. İzlerken hareketlerini takip etmek benim için çok keyifliydi açıkçası.

Klişe bir senaryosu olmasaydı belki çok daha iyi bir film olabilirdi. Sonu az çok tahmin ediliyor zaten. Keşke filmin bu yönü biraz törpülenseydi. Charlize Theron, kötü kadın rolünün hakkını vermiş. Onu izlerken hem sevip hem nefret ediyorsunuz.

Filmde kullanılan efektler biraz abartıya kaçmış ama bu durum çok çaktırmıyor. Aksiyon sahneleriyle çıtayı epey yükseltmişler. Dünyayı kurtarmak için bir araya gelen bu yenilmez grup, kendi güçlerinin sınırlarını zorluyorlar.

Hızlı ve Öfkeli tam da adına yaraşır bir şekilde hızlı ve oldukça heyecanlı bir yarışmayla başlıyor Küba’da. Bu yarış filmdeki aksiyonun ufak bir parçası sadece. Filmin devamında kendi kendine çalışan son model arabalar, tanklar, denizaltı bile göreceksiniz. ‘Yok artık o kadar da değil’ diyebilirsiniz bazı sahnelerde hatta.

Yönetmen görselliğe, aksiyona bolca yer ayırmış filmde. Zaten bütçesi çok sağlam bir film. O yüzden hiçbir masraftan kaçınmamış. Çekim açılarındaki ince işçilik bile bunu fark etmemizi sağlıyor.

Paul Walker’ın yokluğu belli oluyor mu? Fazlasıyla evet. Gerçekten onun boşluğunu dolduramamışlar. Doldurmayı denemişler ama işe yaramamış. Filmi izleyenler zaten aksiyon ve dövüş sahneleri için izleyecek. Bu noktada yönetmenin doğru bir strateji izlediğini düşünüyorum. Seyircinin ne istediği çok önemli bu tarz filmde. Çünkü para kazandırıyorlar yapımcılara. Bu yüzden onların isteklerine göre hareket etmek de kısmen önem taşıyor.

Seyirci ne istiyor? Aksiyon, dövüş, kovalamaca, araba yarışları, son model arabalar vs. Ben bile filmi izlerken son model arabaların güzelliğine hayran kaldım. Arabalara fazla düşkün bir insan değilim ama bu filmi izlerken arabalara olan merakım arttı diyebilirim.

Espriler de yerli yerindeydi. Çakma avukat biraz tempoyu düşürse de Jason Statham durumu kurtardı. Bu adam gerçekten bu iş için doğmuş. Oynadığı her filmde farkını ortaya çıkarıyor. Filmin sonlarında doğru yaptığı bir dövüşte korumacı tavrını da fark edeceksiniz.
Bu filmi kesinlikle sinema salonunda izlemelisiniz. Evde izlendiğinde o kadar keyif vermeyeceğini düşünüyorum. Çünkü patlama görüntüleri, araba yarışlarının tadı sinemada daha çok çıkar. Hızlı ve öfkeli 8 filminin soundtrack albümünde de oldukça başarılı şarkılar var. Şarkılar filmle bütünleşerek güzel bir görsel ve işitsel şölen oluşturmuş.

Her ne kadar aksiyon filmlerinin klişeli yapısını sevmesem de bu filmin heyecanlı ruhunu sevdim. Kendini izlettiriyor. Bu çok önemli. Oyuncuların da katkısı büyük tabii. Fırsatınız varsa mutlaka sinemada izleyin bu filmi. İki buçuk saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız inanın bana.
Şimdiden keyifli seyirler! 

Filmin Fragmanı

You Might Also Like

0 yorum

Subscribe